Bal Arıları sosyal böcekler olup, koloniler halinde yaşarlar. İlkbaharda çiçeklerde bal özü akışının başlamasıyla genç ve sağlıklı ana arı petek gözlerini yumurta ile doldurur. Bu dönemde günde 1.500 ile 2.000 yumurta bırakır. Ergin arıların çıkmasıyla kovanda arı mevcudu çoğalır, sıkışıklık artar. Kendi türlerinin sürekliliğini sağlamak için yeni bireylerin yetişmesi yeterli değildir. İşçi arılar, günlük yumurta bırakılmış petek gözlerini genişleterek ana arı hücreleri yapar. Bu hücreler genellikle çerçevelerin alt kısmında nadiren de ortalarda olur. Yine işçilerce hazırlanan arı sütü ilave edilerek oğul hazırlığı başlamış olur. Zaten bal arıları koloni halinde yaşar demiştik. Koloniler hayatlarını oğul vererek devam ettirirler. Yavru yetiştirerek de koloni içindeki mevcutlarını çoğaltırlar. Bu esnada kolonide erkek arı mevcudunda da artış olmuştur. Bir hafta sonra ana arı yüksükleri kapanmış olur. Bundan önce, yani yüksükler kapanmadan önce mevcut ana arı yeni ana arı hücrelerini fark edip bunları imha etmek eğilimine geçer ve defalarca buna yeltenir. İşçi arılar her defasında ana arının bu eylemine mani olurlar. Kendi isteğine nail olamayan ana arı işçi arıların kendisine engel olmasına sinirlenerek işçiler tarafından beslenmeyi reddeder ve beslenmeyi keser. Beslenme olmayınca otomatik olarak yumurtlamayı da keser.
Aktif dönemde günde 1.500 – 2.000 yumurta bırakan ana arı beslenmeyi ve yumurtlamayı kesince ağırlık kaybetmeye başlar. Bu sürede normal ağırlığının üçte ikisini kaybeder ve uçuşa hazır hale gelir. Yeni çıkacak anaları da hücrelerindeyken imha edemeyen mevcut ana arı koloninin %30 – %70’ini yani koloninin yarıdan fazlasını alarak kovanın uçma deliği önünde toplanır. Genellikle tarlacı arıların katıldığı bu oğul hareketinde mevcut oğulun büyük bir kısmı kovanın bal ile dolu paketlerine hücum ederek midelerini bal ile doldururlar. Bir müddet kovanın ön cephesine ve uçuş tahtasına salkım yapan oğul arıları aniden ve hızla kovandan ayrılırlar. Toplu halde bir bulut gibi havada uçuşan oğul arıları genellikle bir ağaç dalına, ağaç gövdesine, bahçe duvarına, çalılık veya yere toplaşır. Arılık yakınında ağaç varsa mutlaka bir dala konar ve salkım oluturur. Oğul arıları salkım oluştururken birbirine tutunur ve ağırlık yapmadan dururlar. Bu olay genellikle günün 11:00 – 16:00 saatleri arasında meydana gelse de daha erken veya geç de olabilir. Dala konan bal arılarının saatlerce hatta günlerce aynı dalda kaldıkları ve bulundukları ağaç dallarının arasına petek ördükleri de görülür.
Oğul arısı nereye konarsa konsun içerisinden birtakım gözcü arılar yeni bir mekan arayışı için uçuşa giderler. Oğul, arıcı tarafından fark edilemezse gözcü arıların bulduğu mekana gider. Gözcü arılar buldukları boş kovan, ağaç kovuğu, kaya arası ve buna benzer mekanları çeşitli vücut hareketleri oğul salkımının üzerinde yaptıkları haberleşme dansları ile haber verirler. Böylelikle oğulu buldukları mekana götürürler.